Tercihiniz İçin

LAZER EPİLASYON YÖNTEMLERİ

Kadın ve ya erkek fark etmez, özellikle görünümüne özen gösterenler istenmeyen tüylerinden kurtulmanın yollarını aramakta. Günümüzde istenmeyen tüylerden kurtulmanın bir yolu da; lazer epilasyondur. İstenmeyen tüylerin yok edilmesinde kullanılan klasik yöntemler acı vermenin ötesinde kısa süreli sonuç sağlamaktadır. Lazer epilasyon ise sunmuş olduğu çözüm sayesinde tercih edilen epilasyon yöntemlerinden biri haline gelmiştir.

 

 

Sıra Sizde

Şimdi istemeyen tüylerinizden kurtulmanın tam zamanı. Rahat bir nefes almak pürüzsüz bir cilde sahip olmak için bizi arayın.

Lazer Epilasyon Hakkında Sıkça Sorulanlar

Mümkünse en az bir ay öncesine kadar ağda, epilasyon gibi kılları kökündan alma gibi işlemler yapılmamış olmalıdır. En az bir ay içerisinde solaryum ve güneş banyosu yapılmamış olması tercih edilir. Tedaviden 1 gün önce bölgenin uygun bir şekilde traş edilmesi yeterlidir. Lazer epilasyon işlemi sonrası kıl kökü 65 C ye kadar ısınır ve tahrip olur. Bu sayede kıl üretemez hale gelir.
Lazer epilasyon sonrası hafiften koyu renge kadar değişen kırmızılık ve kıl etrafında şişkinlik oluşur. Bu reaksiyon çoğunlukla 1-2 saatte kaybolur. Kliniğimizde bu reaksiyon için gerekli soğutma işlemi yapılmaktadır. Uygulama yapılan bölgenin en az bir hafta güneşe maruz kalmaması gerekmektedir. Lazer epilasyon uygulaması yapılan bölgelerde iki seans arasında tüyler ağda, epilasyon aleti vb. gibi yöntemlerle alınmamalıdır.
Hayır. Böyle bir garanti vermek hem imkânsız hem de doğru değildir. Birçok faktör sonucu etkilemektedir. Bir kısım hasta grubu vardır ki bunların oranı %5 civarındadır ve hiçbir lazer cihazından etkilenmez. Geriye kalan %95′ lik grubun yarısında tüm kıllar tamamen epilasyondan etkilenirken, diğer yarısında ise ancak %80 oranında sonuç alınabilir.
Böyle durumlarda bir yandan mevcut kıllar için lazer epilasyona devam edilirken diğer yandan bir endokrinoloji ve/veya bir jinekoloji uzmanının kontrolünde tetkik ve tedavinin sürdürülmesi şarttır. Hormonal problem çözümlenmezse yeniden kıllanma olasılığı yüksektir.
Gebelik dönemi içerisinde lazer epilasyon uygulamanın klinik olarak güvenli olduğuna dair çalışmalar bulunmamaktadır. Fetüs üzerinde etkisi tam olarak bilinmediği için bu dönemde lazer epilasyon uygulaması yapılmaz. Emzirme döneminde ise lazer epilasyon uygulaması yapılmasında sakınca yoktur.
Lazer yıllardır tıbbın çeşitli dallarında güvenle kullanılmaktadır. Epilasyon amacıyla son 15-20 yıldır yaygın olarak kullanılmaktadır. Lazer epilasyonda önemli olan kullanıcının eğitimli ve bilinçli olmasıdır. Bunun yanında doğru dozlarda ve doğru cilt ve kıl yapısında uygulandığında yan etki görülme olasılığı önemli ölçüde azalır.

Tedaviden sonra hemen günlük yaşantınıza dönebilirsiniz.

Deride kızarıklık meydana getiren lazer işlemlerinden sonra koruyucu olarak bir takım kremler kullanmak gerekli olabilir ancak kızarıklık oluşmayan bir tedaviden sonra herhangi bir koruyucu krem uygulamasına da gerek kalmaz

Deride kızarıklık meydana getiren bir lazer tedavisinden sonra kimi makyaj malzemelerinin kullanımı sakınca yaratabildiği akılda tutulmalıdır ancak kızarıklık oluşmayan bir tedaviden sonra işlem gören bölgeye makyaj malzemeleri rahatlıkla uygulanabilir.

İşlem sırasında cildinizde kızarıklık meydana gelmişse güneşe çakmaktan sakınmalısınız. Zira deride kızarıklık meydana getirebilen lazerlerle işlem görmeden önce ve işlemden sonra güneşe çıkmak son derece zararlı olabilir. Bu nedenle tedavi süresince güneşten sakınmak tavsiye edilir.

İşlemden sonraki 3 gün içinde lazer ile tedavi olan tüyler yavaş yavaş yüzeye çıkar ve dökülmeye başlarlar. Tüylerin yüzeye çıkması yeniden büyüme olmayıp, köklerin içindeki tüylerin dökülmeleri için gereken bir süreçtir. Dökülme tamamlandıktan sonra o bölgede birkaç hafta süreyle yeni tüy çıkmaz. Yeni tüyler çıktığı zaman ise yeni seans zamanı gelmiş demektir.

Lazer İşlemlerine başlayabilmek için o bölgedeki tüylenme maksimum yoğunluğa ulasana dek tüyleri kökten almadan beklemek gerekir. Yapmanız gereken bölgeye göre değişen 2 haftadan 6 haftaya kadar bir süre boyunca sarartıcı veya cımbız/ağda kullanmadan beklemektir. Bu sürede uzayan tüyleri isterseniz kesebilir ya da tüy dökücü krem kullanabilirsiniz. Tüy dökücü kremler köklere islemediğinden lazerden önce kullanılmalarında sakınca yoktur. Zira isleme başlamak için tüylerin uzun olmaları gerekmez, köklerin tüy çıkarmış olması yeterlidir. Kesme işlemi için makas ya da isterseniz jilet de kullanabilirsiniz, bir sakıncası yoktur. Jilet hiç bir zaman kökleri güçlendirmeyecek, ayva tüylerini kalınlaştırmayacaktır. Sadece, jilet ya da makasla kesme sonrasında tüylerin ucundaki zayıf ve ince kısım kesildiğinden dipte kalan nispeten kalın kısım kendini gösterecek, bu görünüm ise tüylerin kalınlaştığı seklinde bir göz aldanması yaratacaktır. Oysa, aslında tüyün kalitesinde bir değişiklik meydana gelmemektedir. Tabii, isterseniz hiç bir şey yapmadan da bekleyebilirsiniz.

Hormonel nedenli tüylenme vakalarında yeniden bir hormonel düzensizlik meydana gelecek olursa yeniden tüylenme artışı görülmesi tabiidir. Bunları bir tarafa bırakacak olursak, günümüzün gelişmiş yüksek güçteki lazerleriyle etkin dozlarda yapılan bilinçli tedavilerde bir bölgede bitmiş bir tüylenmenin yeniden başlaması olası görünmemektedir. Ancak bazen, lazer işlemleri bittikten bir yıl sonra o bölgede bazı tüyler çıktığı görülebilir. Gerçi bu tüyler tedavi öncesi sıklıklarında ve kalınlıkların da değillerdir. Oysa gerçekte durum böyle değildir. Lazerle tüy giderme tedavi ilkelerini gözden geçirecek olursak; etkili bir lazer tedavisinde her bir seansın sonucu kil köklerini sayıca azaltmak seklinde kendini göstermektedir. Bu azalmanın oranı kişiden kişiye değişir ancak her durumda, devam eden tedavilerde azalma da devam eder. Bu sırada, kıl köklerinde sayıca azalmanın yani sıra zayıflama da meydana gelir. Zayıflamış kökler ise ancak çok uzun süren dinlenme dönemlerinden sonra büyüme dönemine girebilirler. Bu da tedavinin ilerlemesiyle birlikte tüy çıkması için gereken sürenin uzaması anlamına gelir. Dolayısıyla belli bir seansın sonuncu seans olup olmadığını anlayabilmek için sonuncu işlemden sonra 1 yıl beklemek gerekebilir. Bir yıl sonra tüy çıkması halinde ise bu, sonucun kalıcı olmadığına değil, tedavinin henüz bitmemiş olduğuna işaret eder.

Epilasyon uygulamalarının bayanlara özgü bir yaklaşım olduğu sanılır, ancak erkekler arasında da epilasyon yaptıran, ağda kullanan kişi sayısı yabana atılmayacak sayıda fazladır. Tek fark ,erkekler bunu kadınlardan daha gizli saklı yaparlar.

Erkeklerin en sık talep ettiği bölgeler özellikle sırt-omuz, göğüs, boyun- ense ve elmacık kemikleri üstü sakallardır. Erkeklerde lazer epilasyon uygulamaları kadınlardan çok az farklılık gösterir, temelde etki mekanizması aynıdır. Melalinden zengin kıl kökü hücresinin, cilt üzerinden uygulanan lazer enerjisi ile yakılıp yok edilmesi prensibine dayanır.

Erkekler, lazer epilasyon uygulamalarında kadınlara göre bazı avantaj ve dezavantajlara sahiptirler. Avantajları, erkeklerin daha kalın ve koyu renk kil köklerine sahip olmaları nedeniyle, lazere çok iyi yanıt verirler ve çok daha başarılı sonuçlar alınabilir. İkinci olarak erkekler, bayanlar kadar mutlak kılsız bir cilt istemediklerinden daha az sayıda seans uygulamakla tatmin edici sonuçlar almak mümkün olmaktadır. Erkeklerin dezavantajı ise yapıları gereği yüksek erkeklik hormonları nedeniyle sürekli yeni kıl üretimi yönünden baskı altında olmalarıdır. Bu durum uzun vadede lazer epilasyonun etkisini azaltarak revizyon uygulamalarını zorunlu hale getirebilmektedir. Erkeklerde kalın ve melalinden zengin kıl kökü hücrelerinin varlığı, lazer enerjisinin burada daha fazla yoğunlaşmasını ve daha yüksek ısı enerjisi açığa çıkmasına neden olurken, bu ısı enerjisinin sebep olduğu ağrı acı hissi de kadınlara göre daha yoğun olarak yaşanmaktadır. Neyse ki erkekler bayanlardan daha fazla ağrıya dirençli olduklarından ya da en azından kendilerini öyle koşullandırdıklarından ağrıdan fazla şikayetçi olamamaktadır.

Lazer tedavisi uygulama sonrası bakım;

Cildinizi UV ışınlarından koruyunuz (güneşlenmeyin ve solaryuma girmeyin). En az iki hafta güneşe çıktığınızda güneş koruyucu krem kullanınız. 24 saat boyunca lazer uygulanan bölgeyi kaşımayın, parfüm uygulamayın, çok sıcak su ile yıkamayın. Peeling veya aşındırıcı ürünleri 1 hafta uygulamayın. Uygulamadan hemen sonra izlenen kıl çevresindeki kırmızılık ve şişlik etkili uygulamanın etkisidir. Kısa süreli soğuk uygulaması ile kendiliğinden geçer. Uzamış kırmızılıklarda kortikosteroidli kremler (prednol krem) 3 gün günde 2 kez sürülebilir. Kılların dökülmesi; Kıllar bölgeye göre 2-4 hafta sonra kendiliğinden dökülecektir. Daha sonra 4-8 hafta sonra tekrar çıkmaya başladığında tekrar seansa gelmeniz gerekmektedir. Bir sonraki seansa gelene kadar kıllarınız uzar ise kesebilirsiniz (makas, jilet, tüy dökücü krem) ama cımbız, ağda gibi kılı kökünden alan yöntemleri uygulamayın ki bir sonraki seansta yakacak kıl kökü kalsın. Kontrol; Lazer seansı sonrası uzayan kıllarınız olursa 10 gün içinde

kontrole gelebilirsiniz. Seans sayısı; Lazer işlemi yalnızca büyüme dönemindeki kılları ektiler. Büyüme dönemindeki kılların oranı kişiden kişiye, mevsimle, hormonel nedenlerle çok değişiklik gösterdiği için seans sayıları da kişiden kişiye değişmektedir. Sivilcelenme; Kılların çok sert ve kalın olduğu bölgelerde, cildi sivilcelere yatkın olan kişilerde lazer uygulaması sonrası o bölgede sivilceler olabilir, endişelenmeyin. Kıl kökü derin olan kıllar yandığı zaman vücut bunu atabilmek için yabancı cisim reaksiyonu vermektedir. Sivilceler bu nedenle oluşmaktadır. Kendiliğinden düzelir ama isterseniz doktorumuz size krem reçete ederek daha kısa sürede geçmesini sağlayabiliriz. Sormak istediğiniz her soruda bizi arayabilirsiniz.