Kılcal Damar Kızarıklıkları

Genelde yüz bölgesinde ve yer yer tüm vücutta da görülen, kılcal damarların genişlemesiyle ciltte rahatsız edici kırmızımsı bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Kılcal damar tedavisi, genişleyen kılcal damarların sağlık açısından büyük bir rahatsızlık vermemesine karşın estetik kaygılardan dolayı yaygın olarak uygulanan bir tedavi yöntemidir.

Yaygın yüz kızarması çeşitli nedenlerle ortaya çıkar: güneş hasarı, rosacea, akne izi, diğer iz lekeleri, keratoz pilaris, hassas ciltler ve genetik. Kızarıklık her zaman mevcut olabilir veya ısı, rüzgar, egzersiz veya şarap tüketimi gibi belirli tetikleyici faktörlerle daha belirginleşebilir. Hassas cilt veya cilt ile kolayca karışan çok yüzeysel kan damarlarının artması cildin daha kırmızı görünmesine neden olur. Ciltteki kronik aktif veya düşük dereceli iltihaplanma da cildi daha kırmızı ve hassas yapar.
Çatlamış olan kılcal damarların çoğu yanaklarda ve burun bölgesinde bulunur. Kılcal damarlar, kılcal duvarın daralıp daha sonra aşırı hızlı bir şekilde genişlemesi sonucu çatlar. Kuru ve hassas ciltler daha az koruma sağlayan ince cilde sahiptir ve bu nedenle en çok bu cilt türlerinde rastlanır. Kılcal damarlar genellikle kırmızı ve mavi olmak üzere iki renkte karşımıza çıkar. Kırmızı olanlar arteriyel kılcal damarlardır. Mavi olanlar ise venöz kılcallardır.

Yüzde kızarıklık ve kılcal damar sıkıntısının başlıca nedenleri şöyledir:

  • Genetik etmenler
  • Güneş hasarı
  • Aşırı sıcak veya soğuğa maruz kalmak
  • Alkol kullanımı
  • Kortizonlu kremlerin aşırı kullanımı
  • Sert temizleyiciler ile yüz ovmak
  • Doğum kontrol hapı kullanımı
  • Baharatlı gıdalar

 

Kızarıklığı ve çatlamış kılcal damarları tedavi etmek için son zamanlarda en sık uygulanan tedavi yöntemi lazer ile tedavidir. Bu tedavi anestezi gerektirmeyen  ağrısız bir tedavidir ancak güneş ışınlarına fazla maruz kalmamaya dikkat edilmelidir.

Lazer ile Kızarıklık ve Kılcal Damar Tedavisi
Farklı dalga boylarındaki ışıklar yayan ve böyle daha çeşitli cilt konularını tedavi edebilen bir yöntemdir. Yüz kızarıklığını büyük ölçüde azaltır. İşlem sonrası cilt hafifçe kızarır ve bu kızarıklık birkaç saat sonra geçer. Deride herhangi bir kopma olmaz, yara bakımı gerekmez. Günlük programı veya etkinlikleri etkilemez. Değişik aralıklarla yapılan düzenli tedaviler, sonuçların korunmasına yardımcı olur.

Tedavide Nd:YAG türü lazer ışınları kullanılmaktadır. Nd:YAG (1064nm) lazer ışınları hemoglobin üzerine yoğunlaşır. Kılcal damarları deforme ederek tedavi sağlar.

  • Burun ve elmacık çevresinde kızarıklık
  • Rozase / Gül hastalığı (Rozacea)
  • Şarap lekesi (portwine stain)

Kılcal damar rahatsızlığına sebep olan faktörler birden fazla olabilir. Genetik faktörler, güneş ışınları, gebelik sonrası, alkol ve öströjen fazlalığından kaynaklanabilir.

Doğum lekesi diye de adlandırılan şarap lekesi rahatsızlığı, genellikle doğumdan hemen sonra ortaya çıkmaktadır. İlk başlarda pembemsi renkte, daha ilerki yaşlarda ise koyu kırmızı ve mor halini almaktadır. Rahatsızlık lazerle büyük ölçüde giderilebilir fakat tedaviden % 100 sonuç almak mümkün değilidir. Tedaviye erken yaşlarda başlanması tedavinin başarısını artırmaktadır.

Rozase (rozacea) rahatsızlığı cilt yüzeyine yakın kılcal damarların genişlemesi sonucu cildin üst katmanında yoğun kızarıklar şeklinde kendini göstermektedir. Rozase, rahatsızlığın şiddetine bağlı olarak kişide özgüven eksikliğine sebep olmakta, kişinin yaşam kalitesini düşürmektedir. Rozase rahatsızlığının tedavisinde bir çok yöntem kullanılmaktadır. Topikal kremler, ağızdan alınan antibiyotikler, lazer sistemler sayılabilir. Lazerle yapılan tedavilerde rahatsızlığı tetikleyen kılcal damarlar hedeflenmektedir. Diğer tedavilere göre daha etkin bir tedavi yöntemidir.

Seanslar ortalama 15 – 30 dk. sürmektedir. Kılcal damar ve rozase tedavilerinde genelde 4 – 6 hafta aralıklarla 1 – 3 seans yeterli olurken şarap lekesi tedavilerinde hastanın yaşına ve lekenin büyüklüğüne göre hastanın tatmin derecesi seans sayısını belirlemektedir.

  • Tedavi sonrasında ciltte hafif yanma, kızarıklar ve kabuklanma oluşabilir. Kılcal damar tedavisi sonrasında;
  • Birkaç hafta güneş ışığı ve solaryuma maruz kalınmamalı, güneş ışığından kaçınmak mümkün değilse de yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.
  • Duş alırken suyun fazla sıcak olmamasına dikkat edilmeli, bünyenin dayanabileceği en ılık sıcaklık seçilmelidir.

Tedavi sırasında hissedilir derecede acı duyulmaktadır. Ağrı eşiği düşük kişilerde anestezik krem ve lokal anestezi ile tedavi tamamlanır.

Uygulama tedaviye yöneliktir. Tedavi edilen bölgede rahatsızlığın nüksetme riski çok düşüktür.

Lazerle kılcal damar tedavisinin geçici bir süre için ciltte tahriş ve yanma, yara ve kabuk bağlama gibi yan etkileri bulunmaktadır.

Kılcal Damar Kızarıklığı

Probleminiz mi var?Bekliyoruz!